Plastik şişeler ve kapları yeniden kullanmak mı? Bilim insanlarına göre bu çok kötü bir fikir!
Ofise giderken, severek kullandığınız mesajlı, renkli, enerjinizi yükselten şişenizi evde unuttunuz ve “Ofisteki sebilden doldurup doldurup içerim artık” düşüncesiyle yol üstünde bir büfeden ya da metro durağında bir otomattan su aldınız...
Büyük bir çoğunluğumuz yaşadı bu senaryoyu. Bazımız sakıncalarını biliyordu ve aldırış etmedi; bazımız ise birazdan söz edeceğimiz “sakıncalardan” bihaberdi belki. Peki nedir bu sakıncalar?
Yeniden kullanım sürdürülebilirliğin temel kurallarından biri. Peki bu tek kullanımlık plastikleri yeniden kullanmalı mıyız? Uzmanlar “Hayır” diyor.
Son on yılda plastik kirliliğinden kaynaklanan kimyasal maruziyete ilişkin araştırmalar ilerledikçe, bilim insanları artık plastiğin ve mikroplastiklerin “hemen hemen her türlü gıdada bulunduğunu” ifade ediyor. Gannon Üniversitesi'nde plastik kirliliği üzerine araştırmalar yapan Proje NePTWNE Direktörü Sherri Mason da onlardan biri.
“İster içeceklerden ister yiyeceklerden bahsediyor olun, plastikleri yeniden kullanmanın insan sağlığı üzerinde gerçek ve önemli bir potansiyel etkisi var” diyen Mason, çocuklar ve doğurganlık çağındaki bireylerin en yüksek riski taşıdığını ekliyor.
Toxic-Free Future'ın bilim ve politika yöneticisi Megan Liu ise “Plastiklerin yeniden kullanımını azaltmanın mümkün olan en iyi yaklaşım olduğuna gerçekten inanıyoruz” diyor.
Fakat bilinçli olduktan sonra endişe etmeye de gerek yok. Plastik evlerimizde ve günlük hayatımızda her yerde bulunsa da, potansiyel olarak zararlı kimyasallara maruz kalmanızı azaltmanın birkaç yolu mevcut. Tek kullanımlık plastikleri yeniden kullanma hakkında bilmeniz gerekenler şunlar:
Tek kullanımlık plastiklerin riski Tek kullanımlık plastikler yeniden kullanıldıklarında kimyasalları sızdırmaya mikroplastikler bırakmaya başlar. Çalışmalar tek kullanımlık ve yeniden kullanılabilir plastiği doğrudan karşılaştırmamış olsa da uzmanlar tek kullanımlık plastikler konusunda üretim koşulları nedeniyle daha fazla endişe duyduklarını söylüyor.
Mason tek kullanımlık plastiklerin bu yapısını tarif ederken “Bunu cildimizin sürekli olarak deri hücrelerini dökmesine benzetiyorum” diyor.
Bu, tek kullanımlık plastik su şişesinin yeniden doldurulduğunda mikro ve nanoplastikleri suyunuza bırakması veya tek seferlik plastik bir servis kabının veya tabağın, çatal-kaşığın bu parçacıkları yemeğinize aktarması anlamına geliyor.
Bilim insanlarına göre bu şişeler suya yüz binlerce plastik parçacığı bırakmakta. Bunların çoğu bir mikrometreden -insan saçının genişliğinin yetmişte birinden- daha küçük olan nanoplastikler. Mason öte yandan plastikte yaklaşık 16 bin kimyasal bulunduğunu, bunlardan 4 bin 200'den fazlasının “son derece tehlikeli” kabul edildiğini dile getirmekte.
Birçok kimyasal, plastiğe bağlı olmadığından bu bileşikler yiyecek veya içeceğinize geçebilir. Stiren gibi bilinen kanserojenler de plastiklerde bulunabiliyor.
Plastik ısıtıldığında, tipik olarak mikrodalgada, bulaşık makinesinde veya hatta sıcak yiyeceklerin paket servis kabına ya da sıcak suyun pet şişeye konulmasıyla kimyasal maruziyet artar. Zira ısı uygulandığında, moleküller daha hızlı hareket eder, bu da söz konusu parçacıkların bazılarının gıdalara bulaşmasının daha kolay olabileceği anlamına gelir.
Beyond Plastics Başkanı Judith Enck'e göre, plastiği ısıtmanın tehlikesi, dayanıklı plastik su şişeleri, biberonlar ve plastik saklama kapları gibi yeniden kullanılabilir plastikler için de geçerli.
Megan Liu'nun geçen ay konuyla ilgili çalışma yayınlayan bir çalışmasına göre siyah plastikler de belirli tehlikeler taşımakta. Araştırma paket suşilerin satıldığı tepsilerdeki, pişirme kaplarındaki ve diğer nesnelerdeki siyah plastiğin yüksek oranda alev önleyici içerdiğini buldu. Bu toksik kimyasallar hormon bozulması, üreme komplikasyonları ve yüksek kanser riskiyle ilişkilendiriliyor.
Liu, “Bulduğumuz şey, bunların muhtemelen elektronik atıklardan geri dönüştürüldüğü için yanmayı önleyen kimyasallarla kirlenmiş olabileceği” diyor.
The International Bottled Water Association (Uluslararası Şişelenmiş Su Birliği) tek kullanımlık içecek kaplarının tekrar kullanılmasını, “bakteri üremesi ve kontaminasyon nedeniyle ortaya çıkabilecek potansiyel sağlık riskleri nedeniyle” önermediklerinin altını çiziyor.
Evinizde plastik nasıl kullanılır?
Uzmanlar, kimyasallar ve mikroplastiklerle ilgili endişelerin öncelikle yiyecek ve içecekler için geçerli olduğunu çünkü bunları tükettiğimizi söylüyor. Market poşetleri gibi tek kullanımlık plastikleri tekrar kullanmak önemli bir risk taşımıyor. Mason ise mikroplastiklerin etkisinin muhtemelen yaşınıza bağlı olduğunu, doğurganlıktaki düşüşler ve küçük çocuklarda orantısız mikroplastik mevcudiyeti göz önüne alındığında en büyük endişesinin “çocuklar ve doğurganlık çağındaki bireyler” olduğunu söylemekte.
Bu çerçevede uzmanlar, yapılması gereken en önemli şeyin plastiği ısıya maruz bırakmaktan kaçınmak olduğunun altını çiziyor.
Beyond Plastics Başkanı Judith Enck “Oldukça katı ve kesin kural, plastiği asla mikrodalgada ısıtmamak” diyor ve “Ayrıca, sıcak bir programdaysa, plastiği bulaşık makinesine koymamanızı öneren bir tavsiye de mevcut” eklemesini yapıyor.